“Slow Food” nedir?

“Slow Food”, “fast food”, hızlı yaşam ve yerel yemek geleneklerinin kaybolmasına karşı bir tepki ve bilinçlendirme hareketi olarak 1989 yılında kar amacı gütmeyen bir hareket olarak Italya’da, Carlo Petrini tarafından başlatılmış. Bugün tüm dünyada 850 yerel convivium ile yaklaşık 80,000 üyesi bulunuyor.

Özellikle aşağıdaki sorular “Slow Food” hareketinde önem taşıyor:

  • Yemeğimiz nereden geliyor; ürünler hangi tohumlarla yetişiyor?
  • Yemeğimizin tadını oluşturan etmenler nedir?
  • Yemek seçimlerimiz kültürümüzü nasıl etkiler?

Slow Food, görülen yemek kısmı dışında, aslında bir insan hakları hareketi. Petrini, sadece doymak değil, lezzet almanın da bir insan hakkı olduğunu belirtiyor. Son yayınlanan “İyi, Temiz ve Adil” adlı kitabında yiyeceklerin bu üç karaktere birden sahip olmasının kültürel ve etik unsurları tartışılıyor.Carlo Petrini ve ekibi, dünyamız için endişe duyan ancak umudunu yitirmeyenlerle tanışıyor, fikirlerini aktarıyor ve sürdürüyor yolculuğunu...

23 Mayıs 2007 Çarşamba

Fast-food ömrümüzü yiyor

Kalp ve damar cerrahisi alanında en önemli isimlerden biri olan Prof. Dr. Bingür Sönmez, düzensiz beslenmeye karşı savaş çağrısı yaptı.


Yeni Şafak - Abdullah Yıldırım/Istanbul

Türkiye'nin kalp ve damar cerrahisi alanında etkili isimlerinden biri olan Prof. Dr. Bingür Sönmez, önceki gün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'de düzenlenen “Memorial Sağlık Günleri”nde, kalp hastalıklarına en çok yakalanan meslek grubu olan gazetecilerle bir araya geldi. Medya mensuplarının sağlıklı yaşam ve düzenli beslenme konusunda çok kötü olduğunu anlatan Bingür Sönmez, “Hepsi sigara içiyor. Özelliklerin muhabirlerin hepsi. Düzensiz besleniyor, düzensiz uyuyup yatıyor” dedi.


KENDİMİ ÇOK SEVİYORUM

Fast food'un her yönüyle hayatımızdan çıkarılması gerektiğini anlatan Bingür Sönmez şunları söyledi: “Bir haberde Amerika'daki 13, 14 aylık bir çocuğun hamburger ve kola tükettiğini görüyoruz. Bugün Disneyland'da hamgurger satışı yasaklandı ve tüm Disneyland karakterlerinin bu gibi firmaların reklamlarında oymaması için bir karar çıkarıldı. Bunun Disneyland'a zararı yıllık tam 10 milyar dolar. 'Fast food alışkanlık yapar', 'Kendimi seviyorum, fast food yemiyorum' gibi kampanyalarımıza özellikle yazılı basın çok ilgi gösterdi ve toplumun bu anlamda bilinçlenmesi için çok önemli katkı sağladı. Hatta haber için birçok gazetede ısrarla “Yeni neslin kalbi tehlikede” başlığının kullanılması çok sevindirici. Mili Eğitim Bakanlığı'nın, okul kantinlerınde fast food ürenlerinin satışını ve teşvik edici reklam yapılmasını yönergeyle yasaklaması ve kapalı alanlarda sigara içilmemesi büyük adımlar. Ancak daha da ciddi tedbirler almalıyız.”

Biz koruyucu hekimiz...

Hekimliğin görevlerinden birinin de koruyuculuk olduğunu hatırlatan Sönmez, “Biz aynı zamanda koruyucu hekimiz. Hepiniz fast food yeseniz, sigara içseniz, yağlı yiyecekler yeseniz benim için daha iyi. Hepiniz müşterim olmuş olursunuz. Bu konuya sadece küçük yaşta olan çocuklar değil, anneler de dikkat etmeli” dedi.